18 Ağustos 2017 Cuma

Kurban Bayramında Alınabilecek En Güzel Hediye

Kurban Bayramı’nda sevdiklerinizi ziyaret ederken, yıllar boyunca kullanabilecekleri pratik bir hediye de vermeye ne dersiniz? Yalnız uyarayım; bu hediye o kadar güzel ve kullanışlı ki, kendinize saklamak isteyebilirsiniz! Derin dondurucular son derece faydalı cihazlar ve özellikle Kurban Bayramı gibi dönemlerde büyük bir sorunu çözüyorlar: Uzun süreli gıda depolama. Geçen bayram bir derin dondurucu kullanmanın ne denli önemli olduğunu anladım, zira etlerimin çoğunu (bozulmasınlar diye) hemen tüketmek, tüketemediklerimi de dağıtmak zorunda kaldım. Buzdolapları uzun süreli gıda depolamak için uygun bir çözüm değil, en fazla bir hafta içinde et tüm tazeliğini yitiriyor, hatta bozulmaya başlıyor.
Derin dondurucular ile böyle tanıştım ve uzun bir araştırmadan sonra, tercihimi yatay derin dondurucu modellerinden yana kullandım. Yatay olmaları kapaklarının üst kısımda olması anlamına geliyor. Bu tasarım son derece kullanışlı ve pratik: Muazzam bir kullanım rahatlığı ve depolama alanı yaratıyor. Marka konusunda seçim yaparken hiç tereddüt etmedim ve Uğur Soğutma markasını seçtim. Türkiye’nin ilk ve en büyük derin dondurucu üreticisi olan Uğur Soğutma, 63 yıldan bu yana piyasadaki en kaliteli ve en sağlam derin dondurucuları üretiyor. Renk konusunda beyaz ile sınırlı olduğumu düşünüyordum ancak şaşırtıcı bir şekilde çok sayıda renk seçeneğim olduğunu fark ettim. UED 210 A++ isimli model, birden fazla renk seçeneği içeriyor ve ben en çok mor ile gümüş renklerini beğendim. Açıkçası halen karar vermiş değilim ama mor rengi seçecek gibiyim – çok şık duruyor!
 
Tek özelliği şık durması değil elbette, 190 litre iç hacmi var ve emin olun sadece sizin değil, tüm akrabalarınızın gıdalarını depolamak için fazlasıyla yetiyor! UED 210 A++ enerji sınıfına giren bir model, yani hemen hiç enerji harcamıyor ve elektrik faturasının artmasına neden olmuyor. Dolap içi LED aydınlatma sistemi ve elektrik kesilse bile 48 saat boyunca gıdaları korumaya devam etmesi, sevdiğim diğer özellikler arasında yer alıyor. Bu yılki etleri bir sonraki bayrama dek ilk günkü tazelikleri ile depolamaya kararlıyım: UED 210 A++ derin dondurucu sayesinde bu mümkün oluyor! Satın almak isteyenler için bir ipucu da vereyim: http://satis.ugur.com.tr adresinden sipariş verir ve satın alma işlemleri sırasında UGURGUMUS veya UGURMOR indirim kodunu kullanırsanız, ekstra %5 indirim elde ediyorsunuz. Kampanya hakkında detaylı bilgi için BURAYA tıklayabilirsiniz.
                                        
Bir boomads advertorial içeriğidir.

2 Haziran 2017 Cuma

Ramazan’da Sıvı İhtiyacını Karşılamanın Yolları

Gıda, beslenme ve sağlık alanındaki en güncel, bilimsel bilgiyi basit ve anlaşılır bir dille topluma ulaştıran Sabri Ülker Vakfı, Ramazan’da sıvı ihtiyacı konusuna dikkat çekiyor. Ramazan ayının yaz mevsiminde yaşanması sebebiyle yeterli sıvı ihtiyacının karşılanması gerektiğine dikkat çeken Sabri Ülker Vakfı, değerli önerilerde bulunuyor.



Ramazan ayının yaz mevsimine yaşanması, 17 saate yaklaşan oruç süresi, sıvı ihtiyacını karşılanması konusunu gündeme getiriyor. Ramazan’da oruç tutanların sağlığının olumsuz yönde etkilenmemesi için Vakfın önerileri şöyle;
Vücut, birçok fizyolojik işlevi yerine getirebilmek, biyokimyasal süreçleri sürdürebilmek ve metabolik dengeyi koruyabilmek için günde yaklaşık 2,5 litre suya ihtiyaç duyar. Yaz mevsiminde sıcakların etkisi ve terleme ile sıvı kaybı artabileceğinden toplam sıvı alımı mutlaka arttırılmalıdır. Dolayısıyla yaz mevsiminde yaşadığımız Ramazan’da oruç süresince su tüketilemediğinden iftar ile sahur arasında en az 2-2,5 litre su içmeye özen gösterilmelidir.

Sıvı Tüketiminizi Artıracak İpuçları

Metabolik işlevler oruç süresince yavaşlamaktadır dolayısıyla iftara bir bardak su ve ardından yine sıvı alımına destek olacak çorba ile başlanabilir. Su içeriği yüksek çiğ sebze ve salatalar da iftar sofrasında yerini almalıdır. Yemeklerle birlikte ayran, yoğurt veya cacık gibi su içeriği yüksek süt ürünleri tüketmek, hem toplam sıvı alımına katkı sağlar hem de mineral içeriği ile vücudun elektrolit dengesi korumaya yardımcı olur.

İftardan 1-2 saat sonra su içeriği yüksek, karpuz, kavun, erik, kiraz, çilek ve üzüm gibi taze meyveler ile bir ara öğün yapılabilir. Çay ve kahve, vücudun elektrolit dengesine ve toplam sıvı alımına destek olabilir ancak fazla miktarlarda tüketilirse, sık idrara çıkmaya yol açarak, sıvı kaybına neden olabilir. İftarda ve sahurda çay veya kahve içilebilir ancak tüketilen çay ve kahve kadar su tüketimi de ihmal edilmemelidir.

Sahurda, su içeriği yüksek taze sebze ve meyveler, salatalık, domates, koyu yeşil yapraklı sebzeler, taze sıkılmış meyve suları ve özellikle meyve kompostolarına yer vermek hem sindirim sistemini destekler, hem de sıvı ihtiyacını karşılamaya ve oruç süresince susuzluk hissini kontrol etmeye yardımcı olur.

Tuz içeriği çok yüksek besin ve içeceklerin tüketimi veya yemeklere eklenen tuzun miktarının fazla olması, su ihtiyacınızı ve dolayısıyla oruç süresince susuzluk hissini artıracağından iftar ve sahurda tuz tüketimine dikkat edilmelidir, yiyecekler tuz yerine baharatlarla da çeşnilendirilebilir.

Gün boyunca doğrudan güneş ışığına maruz kalmaktan kaçınılarak, terleme ve sıvı kayıpları azaltılabilir. Hafif tempolu yürüyüşler ve esneme hareketleri gibi egzersizler iftardan sonra yapılabilir. Oruç süresince ağır egzersizler yapmak daha fazla sıvı kaybına ve halsiz hissetmeye neden olabilir.

31 Mayıs 2017 Çarşamba

RAMAZAN AYINDA NASIL BESLENMELİYİZ?

Doç. Dr. İsmet Tamer’den Ramazan’a özel sağlıklı beslenme tüyoları
RAMAZAN AYINDA NASIL BESLENMELİYİZ?


Ramazan ayının gelmesi ile beslenme ve uyku düzenimiz değişiyor, vücudun biyolojik saatinde buna bağlı olarak hem fiziksel, hem de zihinsel aktivite seviyesinde değişiklikler görülebiliyor. Uzun saatler boyunca aç ve susuz kalan vücut, enerjiyi en verimli şekilde kullanabilmek için metabolizma hızını yavaşlatır. Bu nedenle ne yediğimize ya da ne kadar yediğimize dikkat etmezsek, önemli sorunlarla karşılaşabiliriz. “Özellikle son birkaç yıldır Ramazan ayının sıcak mevsimlere denk gelmesi, uzun saatler boyunca aç ve susuz kalmanın neden olduğu sorunları da beraberinde getirebiliyor” diyen Herbalife Beslenme Danışma Kurulu Üyesi Doç. Dr. İsmet Tamer, Ramazan ayında nasıl beslenmemiz gerektiğinin ayrıntılarını paylaştı.

Ramazan ayında uzun saatler boyunca aç kalmanın kan şekeri düzeyimizde yarattığı düşüş, hem fazla hem de yanlış beslenmemize neden olabiliyor. Açlığımızı hızla bastırmaya çalışırken kısa sürede hızla tüketilen ağır gıdalar, özellikle sağlık problemi olan kişilerde ani kalp-damar ve sindirim sistemi rahatsızlıklarına neden olabilir. Herbalife Beslenme Danışma Kurulu üyesi Doç. Dr. İsmet Tamer, eğer bazı beslenme kurallarına dikkat edilmezse aslında vücudumuz için yararlı olan oruç tutmanın beraberinde bazı sağlık sorunlarına da yol açabileceğini vurgulayarak, Ramazan boyunca nasıl beslenmemiz gerektiğini anlattı:

Hafif Başlangıçları Tercih Edin
İftarda orucu hafif bir kahvaltı ya da çorba gibi sindirimi kolay gıdalarla açmak çok sağlıklı bir tercih olacaktır. Uzun süren açlık sonrası çok miktarda besin tüketme alışkanlığı özellikle Ramazanda çok yaygındır. Oysa kahvaltı ve çorba ile orucu açtıktan sonra biraz bekleyip, bu arada özellikle günlük sıvı eksiğini su, taze sıkılmış meyve suları ya da ayran gibi sıvılarla gidermeye çalışmak daha mantıklı olur. 10-15 dakika kadar sonra ana yemeğe geçilebilir. Bu hem doygunluk hissini doğurarak aşırı yemek yemeyi engeller, hem de uzun süren açlık sonrası sindirim sistemine yüklenilmesine engel olur.

Sıvı Tüketimine Özen Gösterin
Yeterince sıvı tüketerek, hem sahurda hem de iftar saati sonrasında ne yiyip içtiğimize dikkat ederek, Ramazan ayının ve oruç tutmanın keyfine ve huzuruna ulaşmayı daha kolay bir hale getirmek mümkün. Yetişkin bir insan günde yaklaşık 3-4 litre sıvıya ihtiyaç duyar. Bunun yaklaşık yüzde 40’ı yemekler ve meyve suyu, maden suyu, çay gibi diğer içeceklerle karşılanabilir ama geri kalan yaklaşık 1,5 - 2,5 litre arası miktarın doğrudan su olarak karşılanması gerekir. Bu miktarı iftardan itibaren sahura kadar uyanık olunan her saatte 2-3 bardak su içecek şekilde tamamlamak gerekir.

Muhakkak Sahur Yapın
Ramazan ayı boyunca temel olarak günde iki öğün beslenildiği için gün boyu metabolizmanın ihtiyacı olan enerjiyi ve vücudun gereksinimi olan yapı taşlarını karşılayacak ölçüde yeterli protein, karbonhidrat, vitamin ve mineralleri sahurda tüketirken, mutlaka yeterli sıvı da alınmalıdır. Bu öneri sabah ve öğlen yenilmesi gereken her şeyin sahurda tüketilmesi gibi anlaşılmamalıdır. Böyle bir durumda bir süre için Ramazan ayına uyum sağlayan metabolizma, aşırı tüketilen besinlerden alınan enerjiyi kullanamaz ve sağlıksız bir kilo alımı ortaya çıkabilir. Sıkça yapılan hatalardan biri sadece iftar saati ve sonrasındaki birkaç saat bir şeyler yiyip açlığımızı bastırmak, ardından yatıp uyuyarak bir sonraki iftara kadar aç beklemektir. Ramazanda sahura mutlaka kalkılmalı ve mümkünse orucun başladığı imsak saatine en yakın zamanda yemek yenilmelidir. Gece erken saatte yemek yiyip yatmak ya da hiç sahur yapmamak, günün ilerleyen saatlerinde kan şekerinin ciddi oranda düşmesine ve sıvı eksikliğinin belirgin hale gelmesine neden olabilir. Bu durum gün içinde halsiz kalmanıza, konsantrasyonunuzun bozulmasına ve hatta hayati organlarınızın çalışma düzenlerinin bozulmasına yol açar.

Sahurda Sizi Dinç Tutacak Besinler Tüketin
Peki, sahurda nasıl beslenelim ki gün boyu dinç ve aktif kalabilelim? Sahurda peynir gibi süt ürünleri, domates salatalık gibi taze sebzeler ve yumurta içeren hafif ama tok tutucu bir kahvaltı etmek, sağlıklı bir seçenektir. Arkasından çorba ve zeytinyağlı sebze yemekleri ve meyve yenebilir. Böylece hem gün boyunca gereken enerji ve vitaminler alınmış olur, hem de süt, süt ürünleri ve yumurta ile günlük protein ihtiyacınız karşılanır. Enerji ihtiyacımızın ana kaynağı olan karbonhidrat ve sindirim sistemimizin düzgün çalışmasına yardımcı olan lif ihtiyacı için de meyvenin yanı sıra tam buğday ekmeği, kepekli makarna ya da bulgur tercih edilmelidir. Ayrıca meyve kurusu ve ceviz, badem gibi kuru yemişler de fırsat buldukça tüketilmelidir. Bu besinler uzun saatler boyunca tokluk hissetmemize de yardımcı olur.

Porsiyonlarınızı Dengede Tutun
Yediklerimizin çeşitliliği kadar porsiyon büyüklükleri de çok önemlidir. Tüm bu çeşitlerden tercihe göre küçük porsiyonlar hazırlanmalı, aşırı yememeye özen gösterilmelidir. Aksi takdirde aniden yükselen kan şekerini kontrol etmeye yönelik olarak vücudunuzun salgılayacağı fazla miktarda insülin, ilerleyen saatlerde kan şekerinizi düşürebilir ve erken gelen açlık hissi ile birlikte halsizliğe neden olabilir.

Yağlı Besinlerden Uzak Durun
Ana yemekte et, tavuk ya da sebze yemekleri tercih edilebilir, ancak bunların az yağlı, ızgara, haşlama ya da buharda pişirme yöntemleri ile hazırlanmasına özen gösterilmelidir. Aşırı yağlı veya kızartılmış gıdalar sindirimi zorlaştıracaktır. Yediklerimizi yavaş yavaş yemek, lokmaları yeterince çiğnendikten sonra yutmak ve iftardan 1-2 saat sonra hafif bir yürüyüş yapmak hem sindirime yardımcı olacak, hem de kalp damar sağlığınız için fayda sağlayacaktır. Özellikle sıcak ve uzun yaz günlerine denk gelen aylarda diyabet, kalp ve hipertansiyon hastaları ile hamile kadınların oruç tutma konusunda ısrarcı olmamaları ve durumlarını mutlaka doktorları ile görüşmeleri gerekmektedir.

Aktivitelerinizi Azaltın
Ramazan ayında günlük aktiviteler gerçekleştirilirken mümkün mertebe aşırı sıcağa maruz kalmamaya çalışmak ve aşırı sıvı kaybına sebep olabilecek aktivitelerden kaçınmak uygun olacaktır. İşi ya da görevi nedeniyle bu durumlara maruz kalacak kişilerin ya da oruç tutmak isteyen profesyonel sporcuların, günlük aktivitelerini sorunsuz bir şekilde yerine getirebilmeleri için dengeli, yeterli ve sağlıklı beslenmelerine destek olması amacıyla besin takviyelerinden yararlanmaları uygun olabilir. Bu durumdaki bireylerin bir uzmandan destek almaları gerekir. Bu arada düzenli spor yapan kişilerin oruç tuttuklarında egzersiz programlarında birkaç küçük değişiklik yaparak spora devam etmeleri mümkündür. Öncelikle günlük almaları gereken enerji, protein ve sıvı miktarlarını Ramazan ayı boyunca oruçlu olmadıkları saatlere yayarak temin etmeye devam etmeleri gerekir. Ayrıca bu kişilerin günlük sportif aktivite süresini ve yoğunluğunu normal zamanlara göre üçte bir oranında azaltmalarında fayda vardır.

Kilonuza Dikkat Edin
Aşırı kilo sorunu olan kişiler Ramazan ayını oruç tutarak zayıflanacak bir fırsat olarak görebilir. Oysa bu beklenti çoğunlukla ayın sonunda fazladan alınan birkaç kilo ile sonlanır. Çünkü Ramazan’a uyum sağlayarak yavaşlayan metabolizma, eğer yediklerimize dikkat etmezsek, aldığımız her kalorinin daha yavaş yakılmasına, hatta fazladan birkaç kalorinin de aç kalınan sürelerde kullanılmak üzere yağ olarak depolanmasına yol açabilir.

30 Mayıs 2017 Salı

Dardanel’in yeni nesil fit ürünleriyle yaza hafif girin



Dardanel’le her güne 1 öğün

Dardanel’in yeni nesil fit ürünleriyle yaza hafif girin

Dardanel ‘İyi ye, iyi yaşa’ mottosu ile beslenmesine özen gösteren, fit yaşam tarzını benimsemiş herkese pratik ve sağlıklı yeme alışkanlıkları sunuyor. Dardanel, sunduğu 7 farklı fit ürünü ile yaza sağlıklı ve hafif girmenizi sağlıyor.

Dardanel’in 7 ayrı lezzete sahip yeni ürünleri, yaza hafif girmek isteyenlere hem sağlıklı hem de zindelik kazandıran alternatifler sunuyor. Her güne 1 öğün olarak tüketilebilecek 7 ayrı lezzet, 4’ü balık, 3’ü vegan içerikli olmak üzere raflarda yerini aldı.

Balıkseverlere Özel Ürünler...
Türkiye’nin balık uzmanı Dardanel’in, dört yeni balık alternatifini sunuyor. Çipura güveç, Ege usulü balık sote, fırında patatesli uskumru buğulama ve nohutlu tonun yer aldığı lezzet yelpazesi balık tutkunlarına hafiflik vaat ediyor.

Veganlara Özel Ürünler...
Veganların beslenme anlayışına uygun içeriğiyle, farklı lezzet alternatifleri oluşturan Dardanel’in esmer pirinçli yaprak sarma, bombay fasulye ve süper mix kinoa, chia ve bulgurla hazırlanan 3 yeni lezzeti sağlıklı ve lezzetli bir öğün tüketmenizi sağlıyor.

Koruyucu madde içermeyen ürünler, vitamin ve mineraller açısından zengin olup bol protein lif içeriyor. Dardenel’in yaza hafif girmenizi sağlayacak 7 yeni lezzeti yalnızca Migros Market’lerde satışa sunuluyor.

29 Mayıs 2017 Pazartesi

RAMAZAN'DA CEVİZ SİNİRE BİREBİR

Ramazan'da bireylerin yaş, cinsiyet ve fiziksel aktivitelerine göre günlük almaları gereken kalori miktarı; protein, karbonhidrat, yağ, vitamin ve mineral oranları değişmez. Medical Park Fatih Hastanesi’nden Yrd. Doç. Dr. Burcu Raylaz, oruç tutarken sağlıklı ve çeşitli besin öğelerini içeren beslenme seçenekleri ile yeterli ve dengeli beslenmeye çalışmanın esas hedefimiz olması gerektiğini belirterek, şunları söyledi;


BAKLAGİLLER ACIKMAYI GECİKTİRİYOR
Oruç tutanların aç kalındığı sürede kendisini güçsüz hissetmemesi, şeker düşüklüğü ve susuzluk hissi yaşamaması için beslenmesinde dikkat etmesi gereken hususular mevcuttur. Gün içerisinde aşırı acıkma problemi olanların midenin boşalma süresini uzatarak acıkmayı geciktiren kuru fasulye, nohut, mercimek, bulgur pilavı gibi yemekleri tüketmesi; aşırı yağlı, tuzlu ve ağır yemekler ile unlu gıdalardan uzak durulması uygundur.


STRESLE BAŞETMENİN YOLU CEVİZ
Açlık durumunun uzun süre devam etmesi halsizlik, yorgunluk, baş ağrısı, baş dönmesi, unutkanlık, dalgınlık, dikkatsizlik, uykuya meyil, terleme, sinirlilik, hazımsızlık, şişlik, midede ekşime, midede yanma gibi sorunlara neden olur ve iş verimi düşer. Özellikle iftar saati yaklaştıkça sinirlilik, ani öfke patlamaları, konsantrasyon bozukluğu, baş ağrısı, mide bulantısı ve halsizlik gibi belirtiler artar. Omega 3 açısından zengin olan ceviz ise kalp sağlığında ve stresi önlemede etkilidir.


DOYUMLUK DEĞİL TADIMLIK
Yemek kültürü açısından zengin bir mutfağa sahip olduğumuz bu bereketli ayda iftar sofraları da çeşitli ve boldur. İftar sofraları, sağlıklı bir bireyin yiyebileceği yemeğin 2-3 katı fazla yiyecekler içermektedir. Masada çok yemek var ise en sevdiklerinizden tadımlık tüketme prensibinde olun. İftara vücudunuzun sıvı ve elektrolit dengesini desteklemek için su ve hurma ya da zeytin ile orucumuzu açıp; peynir, domates gibi kahvaltılıklar veya çorba gibi hafif yemeklerle başlanılması, 10-15 dakika sonra az yağlı et yemeği, sebze yemeği veya salatayla devam edilmesi uygundur. Pide yerine tam buğday ve çavdar ekmeği tercih edebilirsiniz.

TELEVİZYONDAN UZAK DURUN
İftar yemeğinden hemen sonra televizyon veya bilgisayar karşısına geçmek, koltukta dinlenmek yerine biraz hareket etmek, kısa mesafeli yürüyüşler yapmak sindirime yardımcı olması açısından yararlı olmaktadır.

3 Mayıs 2017 Çarşamba

Suyun En Sağlıklı Hali

Sıcak havaların gelmesiyle birlikte buzdolabına sürekli su koymaktan bıktınız mı? Suyu sağlıklı ve pratik bir şekilde tüketmek mi istiyorsunuz? O zaman size güzel bir haberim var:, tüm bunları ve daha fazlasını sunuyor. Şirket içinde kullanmak için uzun zamandır kullanışlı (ve sağlıklı) bir Su Pınarı arıyorduk, kararımızı USP 20’den yana kullandık.

Açıkçası bundaki en büyük etkenlerden biri, su pınarının toplam 3 adet musluğa sahip olmasıydı. Muhakkak denk gelmişsinizdir, diğer su sebillerinde biraz soğuk, biraz da sıcak su musluğundan doldurur, “ılık” su elde etmeye çalışırsınız. USP 20’de böyle bir sıkıntı yaşamanıza gerek yok, üçüncü musluk damacanadaki suyu doğrudan (ısıtma/soğutma yapmadan) veriyor ve bu sayede hiç zaman kaybetmiyorsunuz. Aynı şekilde, havaların ılıman olduğu dönemlerde sebili ısıtma ve soğutma özelliklerini tamamen devreden çıkararak da kullanabilir, enerji tasarrufu yapabilirsiniz.
Üç musluğa sahip olması önemli bir avantaj olsa da,  satın alma kararı vermemizdeki tek etken de değildi. USP 20 çok pratik bir model, alt kısmında kapalı bir muhafaza bulunuyor. Bu muhafazaya bir adet damacana koyabilir, damacana değişimi için beklemekten kurtulabilirsiniz. Su tankları paslanmaz çelikten imal edilmiş ve yeni su sebili mevzuatına da uygun. Yani sağlıksız parçalar içermiyor. Saatte 5 litre soğuk, 2 litre sıcak su kapasitesi sunuyor. Suyu 5 derece kadar soğutup, 85 dereceye kadar da ısıtabiliyor. Tasarımı ise sade, kullanışlı ve dayanıklı: Uzun süre boyunca kullanabileceğiniz daha bakar bakmaz anlaşılıyor. https://satis.ugur.com.tr/item/usp-20-d/100017 adresinden 12 taksit fırsatıyla sipariş verebilir, suyu sağlıklı ve pratik bir şekilde tüketmeye siz de başlayabilirsiniz!



Bir boomads advertorial içeriğidir.

16 Nisan 2017 Pazar

Çocuklarınızın Sağlıklı Gelişimine Tam Destek Çocuk Devam Sütü’nde!

Neden Çocuk Devam Sütü?
Çocuklar, büyüme ve gelişimlerinin büyük bölümünü 1-4 yaşları arasında tamamlarlar. Yiyeceği yemekler konusunda çok seçici olabileceği bu yaşlarda çocuğunuzun fiziksel ve zihinsel gelişimi için zengin ve doğal içerikli gıdalarla beslenmesi gerekir. Güçlü bir bağışıklık sistemi de bu fiziksel ve zihinsel gelişimi taşıyan vücudu mikroplara karşı koruyarak, büyümede çok önemli bir görev üstlenmektedir.

Neden Pınar Çocuk Devam Sütü?
Çocuklar, fiziksel ve zihinsel gelişimlerinin yanı sıra bağışıklık sistemlerini güçlendirecek besin ihtiyaçlarının önemli bir kısmını sütten alabilir. Çocuğunuzun fiziksel ve zihinsel sağlıklı gelişiminin ve bağışıklık sisteminin güçlenmesi için ona süt içirebilirsiniz.
1 yaşından büyük çocuklarınızın fiziksel ve zihinsel sağlıklı gelişimini ve bağışıklık sisteminin güçlenmesini desteklemek için, saf süte prebiyotik lifler, vitamin ve mineraller ilave edilerek geliştirilen Pınar Çocuk Devam Sütünü güvenle içirebilirsiniz. Pınar Çocuk Devam Sütleri B12, Çinko ve Kalsiyum kaynağıdır.
Altı aydan büyük bebeklerinize ise onların 6-12 aylık dönemlerinde ihtiyaçları olan vitaminlerive mineralleri karşılayacak şekilde geliştirilmiş Pınar İlk Adım Devam Sütü’nü verebilirsiniz.


Bir boomads advertorial içeriğidir.