12 Aralık 2015 Cumartesi

“Pantene Altın Kelebek Ödülleri”nde Güzeller Geçidi

Yılın merakla beklenen ödülleri ‘Pantene Altın Kelebek’in kırmızı halıdaki yıldızlar geçidinde, ünlü yıldızlar saçlarıyla, şıklıklarıyla ve güzellikleriyle dikkat çekti.
29 Kasım Pazar akşamı Zorlu Center Performans Sanatları Merkezi’nde televizyon ve müzik dünyasının en iyilerinin ödüllendirildiği “Pantene Altın Kelebek Ödülleri”nde; birbirinden ünlü isimler ödül töreni öncesinde kırmızı halıda saçlarıyla, güzellikleriyle ve şıklıklarıyla göz kamaştırdı.
Bergüzar Korel ışıltısıyla ve saçlarıyla büyüledi…
Geceye krem rengi şık ve zarif bir tuvaletle katılan Pantene Marka Elçisi Bergüzar Korel, güçlü ve sağlıklı görünen güzel saçlarıyla ışıltısını kırmızı halıya da yansıttı. Bergüzar Korel’in bu özel gece için saçlarını hazırlayan P&G Beauty Saç Stilisti Önder Tiryaki; “Böylesine özel ve görkemli bir gecede Pantene’in Marka Elçisi Bergüzar’ın kıyafet seçimi kadar saçlarının nasıl görüneceği de oldukça önemliydi. Bergüzar’ın saçları oldukça gür ve sağlıklı… Tabii söz konusu böylesine güzel ve sağlıklı görünen Pantene saçı olunca, saçlara şekil vermek de benim için çok keyifliydi. Bergüzar’ın kıyafet seçimine göre saç şekline birlikte karar verdik ve ortaya harika bir sonuç çıktı. Kendisi gibi saçları da ışıldıyor” dedi.
Yıldızları Parladı…
Bu yıl ilk defa belirlenen “Pantene Yıldızı Parlayanlar” kategorisinde; Hande Erçel, Bensu Soral ve Nilay Deniz de güzel ve sağlıklı görünen saçlarıyla ve tarz tuvalet seçimleriyle geceye katıldı. Genç yıldızlar, oyunculuk anlamında böylesine değerli bir ödül almanın da kendileri için büyük bir motivasyon olduğunu söylediler. Hande Erçel ve Bensu Soral toplu kullanmayı tercih ettikleri güçlü saçları ve doğal makyajlarıyla göz kamaştırdı. Ödül gecesi için tercihi beyazdan yana olan Nilay Deniz ise açık bıraktığı güzel ve sağlıklı görünen saçlarıyla dikkat çekti.
Ayrıca Pantene Altın Kelebek özel jürisi tarafından güçlü ve sağlıklı görünen saçlarına göre seçilen 15 şanslı okur, geceye yıldızlar kadar özel hazırlanma ve sevdiği sanatçılara sahnede ödül verme şansını yakaladı. 15 şanslı genç kızı ödül gecesine hazırlayan P&G Beauty Saç Stilisti Önder Tiryaki, “Böyle bir geceye hazır olmak için öncelikle sağlıklı görünen, güçlü ve parlak saçlara sahip olmanız gerekiyor” dedi. Ünlü saç stilisti, her şampuandan sonra Pantene saç bakım kreminin kullanılmasının önemini vurguladı: “Daha sağlıklı görünen, daha parlak ve daha güçlü* saçlar için, şampuandan fazlasına ihtiyacınız var! Bunun için önerim, dünyanın 1 numaralı saç bakım kremi** olan Pantene Pro-V Saç Bakım Kremleri. Etkili Pantene Pro-V formülüne sahip olan ve her saç tipine uygun varyantları bulunan Pantene Saç Bakım Kremleri, her şampuandan sonra kullanıldığında saçların sağlıklı görünen en güzel halini ortaya çıkarmaya yardımcı oluyor.” Tiryaki, Pantene şampuan ve saç bakım kremiyle birlikte, Pantene Saç Bakım Yağ’larının düzenli kullanımını tavsiye ediyor: “Harika bir ürün! Ben uzun zamandır bu işi yapıyorum, böyle bir ürünle ilk defa karşılaştım. Çevremde önerdiğim herkes de bayılıyor. Çünkü normalde kadınlar çoğunlukla saçlarını ağırlaştırdığından şikayet ederek yağları kullanmayı reddediyor; fakat Pantene Saç Bakım Yağları ile böyle bir sorunla karşılaşmak söz konusu bile değil. Ürün saçlarınızın bakımını yapıp saçı şekillendirmeden kaynaklanan yıpranmaya karşı korurken, yağlı bir his bırakmıyor.”
15 şanslı genç kızın kırmızı halıdaki saç stillerini belirleyen Önder Tiryaki “Genç kızlar kırmızı halıda kesinlikle doğal ve abartıdan uzak olmalı, kendilerine yakışanı yapmalılar. Kırmızı halıya en çok yakışan görünüm herkesin yaptığı değil, senin en güzel halindir” dedi.
 *Şekillendirmeden kaynaklanan yıpranmalara karşı güç, şampuan+saç bakım kremi kullanımında
**P&G Hesaplaması, Ağustos’14-Temmuz’15 Nielsen satış bilgisine göre 


Bir boomads advertorial içeriğidir.

4 Eylül 2015 Cuma

PANTENE ALTIN KELEBEK ÖDÜLLERİ’NE GERİ SAYIM HEYECANI BAŞLADI!


Televizyon ve müzik dünyasının en iyilerinin ödüllendirildiği Altın Kelebek Ödülleri, bu kez Pantene sponsorluğunda organize ediliyor. 42.’si düzenlenecek olan Pantene Altın Kelebek Ödülleri, bu yıl da sanat camiasının önemli isimlerini bir araya getirecek. Kırmızı Halı’dan sahneye kadarki süreçte sürprizlerin yaşanacağı, yıldızlar geçidine dönüşecek olan tören, birçok yeniliğe ve ilklere de ev sahipliği yapacak.


Yıldızı Parlayanlar onlar oldu
Pantene Altın Kelebek Ödülleri’nde bu yıl yeni bir kategori daha var: “Pantene Yıldızı Parlayanlar”. Senelerdir saç bakımına getirdiği yeniliklerle Türkiye’de ve dünyada öne çıkan Pantene, bu özel gece için ise Türkiye’nin yıldızı parlayan genç isimlerine eşlik ediyor olacak. 42 yıllık Altın Kelebek tarihinde bu yıl ilk kez verilecek “Pantene Yıldızı Parlayanlar” ödülünün sahipleri Hande Erçel, Bensu Soral ve Nilay Deniz oldu.




Gecenin yıldızı sen ol, Pantene saçının farkını kırmızı halıda da göster! 
42. Pantene Altın Kelebek Ödülleri’nde televizyon ve müzik dünyasının en iyileri senin vereceğin oylarla parlayacak! www.pantenealtinkelebekodulleri.com’a gir ve sen de en sevdiğin sanatçılara oyunu ver. Ayrıca “benim de saçlarım güçlü ve sağlıklı görünüyor” diyorsan, “Gecenin Yıldızı Ol” kısmına başvur. Kişisel bilgilerini gir ve fotoğrafını yükle. Pantene Altın Kelebek Özel Jürisi’nin seçimleriyle bu büyülü gecede benzersiz deneyimler yaşayacak 15 şanslı kişiden biri de sen ol! Üstelik kendini bir yıldız gibi hissedeceğin gecede, sahne arkasında yıldızların heyecanına tanık olma ve en sevdiğin sanatçıya sahnede ödülünü verme şansı yakala. Pantene saçının farkını kırmızı halıda da göster! 


Bu heyecanı kaçırma!
Vuslat Doğan Sabancı, Hürriyet, Kanal D ve Pantene’in ev sahipliği yapacağı Pantene Altın Kelebek Ödül Töreni, 4 Ekim Pazar akşamı Kanal D’den canlı olarak yayınlanacak. 



Pantene Altın Kelebek Ödül Töreni’nin tanıtım filmi  ve kamera arkası görüntüleri için tıkla. 

Bir boomads advertorial içeriğidir.

26 Temmuz 2015 Pazar

Saatlerce Güneşte Yatma, İçerek Bronzlaş



Diyetisyen Emre Uzun,  güneşin zararlı etkilerinin son zamanlarda kendini iyice hissettirdiğini vurgularken, risk faktörlerini  minimize etmek ve güneşte kalma süresini kısaltmak için bronzlaşma  öncesi içilecek smoothie tariflerini paylaşıyor. Bu tariflerle hem güneş altında daha az süre kalacak hem de daha kalıcı ve güzel tonlarda bronzlaşabileceksiniz. A vitamini, karoten, C vitamin, E vitamini ve tirozin içeren besinlerin doğal ve ışıltılı bir bronzlaşma yaratmak için oldukça zengin kaynaklar olduğunu söylerken bronzluk mönüsü sunuyor.

Güneş altında saatlerce yatarak bronzlaşma devri bitti!

Bronzluk da her şeyde olduğu gibi uzun ve zorlu bir süreç. ‘ En kısa zamanda bronz olmalıyım’ diyerek, saatlerce güneş altında yatmanın kişi için son derece zararlı olduğunu söyleyen Diyetisyen Emre Uzun, ‘Bu uğurda sağlığınızdan ve güzelliğizden olmayın’ diyor. Bronzlaşma sürecinin kısalmasının güneşin zararlarını daha çok ortaya çıkardığını belirten Uzun, ‘kalıcı ve ışıltılı bir brozluk için her gün güneş öncesi broznluk shot’larından için’ diyor.

9 besinle bronzlaş ve korun

Bronzlaşma; doğal yada yapay kaynaklarla UV ışınlarına maruz kalınması sonrası deri renginin fizyolojik süreçlerle koyulaşmasıdır. Bronzlaşma ile deri renginde koyulaşma görülmektedir. Bunun yanında çiller, lekeler, benler, kılcal damar genişlemeleri ve cilt kanserleri riski gibi yan etkilere sebep olabilmektedir. Diyetisyen Emre Uzun,sağlıklı bronzlaşma gibi bir süreç olmadığı için güneş altında kısa zamanda maksimum fayda için beslenme düzeninizde yapacağınız bir kaç değişiklik yardımcı olacağını belirtiyor. A vitamini, karoten, C vitamini, E vitamini ve tirozinden zengin besinlerin diyette olması bronzlaşmayı hızlandıracaktır. Bu etkiye sahip 9 besin bronzlaşmanın yanında ışıldayan bir cilde de sahip olmanızı sağlayacaktır.

Kayısı ile hem bronzlaş hem de kanser riskini azalt!

Yüksek antioksidan içeriği ile kansere koruyucu bir meyvedir. Kayısı bronzlaşırken cilt kanseri olma riskini azaltır. Kurusu kabızlığa karşı oldukça etkili bir besindir. Ara öğünlere eklenen kayısı içerisindeki A vitamini ile bronzlaşmayı hızlandırıcı etkiye sahiptir.

Havuç’la bronzlaştırmayı hızlandırır yüz ve boyun kırışıklıklarını azaltır!

A vitamini ve beta karoten açısından oldukça zengin olan havuç buna ek olarak potasyumdan da zengindir. Cilt kanseri ve güneş lekelerinin oluşmasını engellemeye yardımcıdır. Antioksidan oluşu ile kansere karşı koruyucudur. Havuç aynı zamanda kolesterolün düşürülmesine de yardım eder. Ülserdeki şikayetleri azaltır, kansızlığı ve cildin kurumasını önler. Bronzlaştırmayı hızlandırmasının yanında yüz ve boyun kırışıklarının giderilmesine yardımcı olacaktır.

Kabakla detoks etkisi

Önemli miktarda A vitamini ve niasin içeren kabak bu içerikleriyle bronzlaşmayı kolaylaştırmaktadır. Bağırsak tembelliğine iyi gelir ve sinirleri yatıştırır. Bedeni temizlemesi detoks edici etkiye de sahip olduğunu gösterir.


Yumurtanın da bronzlaştırmaya yardımcı bir besin olduğunu biliyor muydunuz?

Anne sütünden sonra en kaliteli proteine sahip olan yumurta bronzlaşmaya yardımcı bir besindir. bunu özellikle içerdiği tirozinle yapmaktadır. Buna ek olarak sarısı yüksek oranda A vitamini içermektedir. Yumurtanın sarısı bu içeriği ile bronzlaştırmayı kolaylaştırmaktadır. Ancak yumurta sarısının koyuluğu A vitaminin yoğunluğu için gösterge sayılamaz.


Kavun ve Karpuz güneşe çıkarken daha ince görünün!

Kavun ve karpuz tüketimi de bronzlaşmayı kolaylaştıran yaz meyvelerindendir. İçerisindeki A vitamini bu etkiyi hızlandırmaktadırlar. Bronzlaştırmaya ek olarak hazmı kolaylaştırırlar, vücudu serinletirler, Vücuttan ödemin atılmasına yardımcıdırlar. Güneşe çıkmadan önce daha ince bir beden için bu besinlerden faydalanılabilir. Detoks edici etkiye sahiptirler  Son olarak kabızlığı giderir.

Şeftali aynı zamanda ödem söktürücü, uykusuzluk giderici

Yüksek oranda A vitamini içermektedir. Bronzlaşmaya yardım eder. Bunlara ek olarak hazmı kolaylaştırır, savunma sistemini güçlendirir, ödemi söktürür, uykusuzluğu giderir ve detoks edici etkiye sahip olan şeftali yaz mevsiminin vazgeçilmez meyveleri arasındadır.

Hindi eti yüksek tirozin içerir

Yüksek tirozin içeriği ile bronzlaşmayı hızlandırıcı beyaz ettir. Yaz aylarında tercih edebileceğiniz et olan hindi eti ile bronzlaşmayı kolaylaştırabilirsiniz. Bunun yanında diğer etlere nazaran yağ içeriğinin daha düşük olması alınan kaloriyi düşürmektedir.

Siyah kuru üzüm sağlıklı bronzlaşmanın kraliçesi!

Siyah kuru üzümün çekirdekleri bronzlaştırmadan daha önemli bir işleve sahiptir. Çekirdeğinde bulunan oligomerik proantosiyanidinler güneşin zararlı ışınlarına karşı vücudu korumaktadırlar. Bronzlaşmanın yanında cilt kanseri riskini azaltmak için kuru üzümün çekirdekleri bu konuda bizi korumaya yardımcı olacaklardır.

Hızlı ve sağlıklı bronzluk için smoothie tarifleri

Bu yaz smoothie ile bronzlaşmak iki kat daha hızlı gerçekleşecek.



Smoothie 1 

3 adet kayısı
1 adet havuç
2 adet salatalık
1 adet şeftali

Smoothie 2

1 ay dilim kavun
1 adet kivi
yarım avocado
1/3 demet maydonoz

Smoothie 3

1 ay dilim karpuz
1 adet yeşil elma
1/2 demet ıspanak
2 adet domates

Smoothie 4 

3 adet kayısı
yarım mango
1 serçe parmak kök zencefil
3 adet salatalık 

Tüm bu meyveler katı meyve sıkacağından geçirildikten sonra eklenen buzlarla soğuk  bronz smoothiesi hazır hale gelmektedir. Hem lezzetli bir içecek olmasının yanı sıra hızlı bir bronzluk için en keyifli içecekler arasında yer almaktadır. 

20 Mayıs 2015 Çarşamba

12 Basit Taktikle Kilolardan Kurtulun

1-Doğru yerde oturmak

Yapılan araştırmalara göre restoranların belli saat aralıklarında verdikleri indirimlerin insanları yemeğe daha çok yönelttiği ortaya çıkıyor. Bu durumu engellemek istiyorsanız masanın en kenarına oturmalısınız. Masanın ortasında  ekmek, cips ve diğer yemek tabakları durur. En çok kilo aldıran şeyler de bunlardır aslında...Masanın kenarında oturarak bu tehlikeden uzak durabilirsiniz.

2-Sağlık yaşam ile ilgili web sitelere üye olmak

Diyetisyen Emre yaşam internet portallarından düzenli mail almak beslenme alışkanlıklarını düzenlemede önemli etkiye sahip olduğunu vurgulamaktadır. Yapılan çalışmalara göre, haftalık sağlıklı yaşam haberi okuyan kişiler 16 hafta sonra daha taze ürünler tüketmeye, daha az trans yağ yemeğe ve daha fazla spor yapmaya başlamıştır.

3-Işıkları kapatmak

’Uykuyu daha karanlık ortamda geçirmek kişiyi daha hafif yapabilir’’, diyor, Emre Uzun. Yapılan araştırmalara göre karanlıkta uyumanın ya da dinlenmenin , parlak ışıkta ya da televizyon ekranı karşısında uyuma ve dinlenmeye göre kişinin yemek yeme isteğinde olumsuz değişim gösterdiğini belirtiyor.  Kaliteli geçirilen uykunun verimsiz bir uykuya göre  daha az kalori alımına sebep olduğu yapılan çalışmalarca gösterilmiştir.  

4-Suçluluk duygusundan vazgeçmek

Sağlıksız ve çok kalorili bir yemekten sonra, kendinizi suçlamayı bırakmanızı öneriyor Diyetisyen Emre Uzun. Diyet uygulayanlar sosyal baskı ve kişisel stresin etkisiyle çok yeme isteği içerisine giriyorlar. Bu sebeple yemek yendikten sonra suçluluk duygusu taşımaya başlanıyor. Aslında yapılması gereken şey ertesi gün sağlıklı beslenme için gerekli adımlar atılmasıdır.  

5-Daha az TV izlemek

Bir birey günde ortalama 5 saatini televizyon seyrederek geçiriyor. Yapılan çalışmalarda boş vaktini yüzde 50 daha az televizyon izleyerek geçiren bireylerin günde ortalama 119 kaloriden daha fazla yaktığı belirlenmiştir. Diyetisyen Emre Uzun, televizyon başında vakit geçirmektense spor salonlarına giden bireylerin fiziksel olarak iyi olmanın yanında mental olarak da daha iyi durumda olacağını belirtiyor.


6-Doğru atıştırmalık
                                                               
Ara öğünler metabolizma hızını arttırır. Diyetisyen Emre Uzun, ‘işlenmemiş bütün besinlerin parçalanması ve hazmedilmesi işlenmiş gıdalara göre daha fazla enerji gerektirir’ diyor. O besinlerin yenmesi kalori yakımına daha fazla olumlu etkide bulunur. Basit değiş tokuşlar ile de sağlıklı atıştırmalıklar tüketilebilir. Normal grisini yerine kepekli grisini, hazır meyve suyu yerine elma yiyerek, zamanla bütün vücut yağlarında azalma sağlanabilir.

7-Minik tabaklarda yemek

Diyetisyen Emre Uzun, küçük tabaklarda yenilen yemeklerin büyük tabaklara oranla daha az yemek yeme alışkanlığı oluşturacağını belirtiyor. Avrupa’da açık büfe dondurmalar ile yapılan bir bilimsel çalışmada beslenme profesörlerine ve lisansüstü öğrencilerine 17 veya 34 ons’luk (1 ons= 28,35 gram) kâseler ve yanında 2 veya 3 ons’luk kaşıklar verilmiş. Büyük boy kâse alan kişiler küçük boy alanlara göre % 31 daha fazla dondurma tükettikleri ortaya çıkıyor.  Burada hem büyük kaşığı hem de büyük kâseyi alanlar küçükleri alanlara göre %57 daha fazla dondurma servis ettikleri tespit ediliyor.


8-Baharat katmak

Araştırmacılara göre 1 kase çorbanın içine yarım çay kaşığı acı biber eklendiğinde, 1 sonraki öğünde ortalama 60 kkal daha az yemek yenildiği ortaya çıkmaktadır. Diyetisyen Emre Uzun, acı biberin metabolizma hızını arttırdığını bu sebeple de daha hızlı kalori yakımının olduğunu belirtiyor.

9-Ekmeği sona saklamak

Karbonhidratları kısıtlamadıktan sonra yağı kısıtlamak kilo kaybında o kadar etkin sonuçlar sağlamamaktadır. 2011 yılında yapılan bir çalışmaya göre 100 obez kişi diyete girmiş protein alımları yüzde 20, karbonhidrat alımları yüzde 50 ve yağ alımları yüzde 30 olmuştur. Grup 1, gün boyunca nişasta içerikli yiyecekler yemiş. Grup 2, bu yiyecekleri sadece akşam yemeklerinde tüketmiş. 6 ay sonra, grup 2’nin gün boyu tok hissettiği ve daha fazla kilo, vücut yağı ve abdominal yağ kaybettiği rapor edilmiştir.

10-Terlemek

Diyetisyen Emre Uzun egzersiz yapmadan kilo vermenin zor olduğunu belirtirken, kalori alımını azaltmadan kilo vermenin çok mümkün olmadığının da altını çiziyor. Kardiyovasküler ve ruh sağlığı için yararlarına ek olarak, birkaç kilo kaybettikten sonra, kilo kaybının devam etmesi için egzersiz iyi bir kurtarıcıdır. Çünkü kaslar çalışmaya başladığında kalorileri yakarak aynı işlevi devam ettirir.




11-Soğuk odada uyumak

Soğuk yatak odasında uyumak hem uykuyu hem metabolizmanın çalışmasını olumlu yönde etkiler. “Soğuk odada uyumak vücudunu ısıtmaya çalışırken direnç kazanmasını ve kuvvetlenmesini sağlamak için iyi bir yoldur.

12-Alerji ilaçlarını kontrol etmek

Alerji kontrolü için alınan ilaçlar kişide kilo kazanımına neden olabilir. Yapılan araştırmalara göre Antihistamin kullanan kişiler ilaç kullanmayan kişilerden 4,5 kg daha ağırdır. Bundan dolayı, antihistamin kullananlar kilolarını dengelemek için diyetlerini veya egzersizlerini ayarlayarak daha sağlıklı bir yaşama kavuşabilirler.

7 Nisan 2015 Salı

İnsanda ödem ve şişkinliğin zerresini bırakmayan 8 yiyecek


Özel detoks kürleri, diyet listeleri ya da masraflı karışımları unutun! Yemek.com, yazın kapımıza dayandığı bu günlerde, bizi ödem ve şişkinliklerden kurtaracak pratik önerilerini sıraladı. Yaza daha hafiflemiş girmek ve vücudunuzu yenilemek için her evde bulunan, satın alındığında da cep yakmayan bu basit önerilere kulak vermekte fayda var. Listede su, yoğurt, salatalık, nar suyu, yeşil çay gibi çoğunlukla hep elimizin altında olan ürünler yer alıyor.


Yaz kapımıza dayandı, diyet, detoks denince en havalı halini takınan umursamazların bile içini bir telaş kapladı. Diyetler, özel karışımlar, detoks kürleri gibi pek çok yöntem havada uçuşuyor. Ancak tüm gün çalışan ve özel malzemeler almak için çarşı pazar gezemeyen ya da buna bütçe ayıramayan birçok kişi bulunuyor. Yemek.com, işte bu dertlere son verecek pratik önerilerini derledi. Her evde bulunabilen, satın alındığında cüzdan yakmayan ancak kısa sürede etkisini gösteren bu yiyecek ve içecekler ile vücudumuzda ödem ve şişkinlikten eser kalmayacak.

Her zamanki gibi: Su
Bol bol su içmek, ödemlerden ve şişkinliklerden kurtulmanın birinci kuralı. Günlük 1,5 litre ve üzerinde su içmemiz gerekiyor. Ancak art arda tüketilen su vücut için zararlı olabilir. Su içimini güne yaymak en doğrusu.
Evin olmazsa olmazı: Yoğurt
Herhangi bir bakkaldan az yağlı yoğurt alabilir, hatta daha da güzeli yoğurdumuzu kendimiz yapabiliriz. Detoks içecekleri ve smoothielerin de vazgeçilmezi yoğurdun prebiyotik etkisi ödemlerden kurtulmaya yardımcı olacaktır.
Taptaze olacak: Salatalık
Salatalığın sağlık adına hazırlanan listelerde bulunmadığı şimdiye kadar görülmedi. İçerdiği su miktarıyla günlük su ihtiyacımızı da karşılamaya yardım ediyor; taze olduğunda mideyi rahatlatarak kendini ayrı sevdiriyor.
Yarım kase, tazecik: Maydanoz
Sabahları tüketilen yarım kase maydanoz en etkili besinlerden biri. Çekinmeden afiyetle yemeniz gerekenlerden yani.
Günde bir bardak: Yeşil çay
Bitki çayları içinde yeşil çayın yeri ayrı. Ancak bu harika çayı yüksek oranda tüketmemek gerekiyor. Aksi halde kalp çarpıntısına davetiye çıkabilir.
Marketten dilim dilim: Ananas
Doğal detoks olarak da adlandırabileceğimiz ananası market raflarında her mevsim bulabilmek mümkün. Ananası parçalara bölerek meyve suyu şeklinde de içebilirsiniz.
Kıpkırmızı: Nar ya da nar suyu
Taze nardan sıkılmış nar suyu, ödem attırıcı etkiye sahip. Fakat şeker hastalarının nar suyunu hangi oranda tüketmesi gerektiğini doktoruna danışarak öğrenmesi gerekiyor.
Potasyum zengini: Muz
Muz, içerdiği potasyum ile vücuttaki ödemleri yok etmeye kararlı bir dostumuz. Aynı zamanda vücudun ihtiyacı olan doğal şekerin alınmasını da sağlıyor. Muzun gizli gücü ise, vücudumuzun güzel kokmasına yardımcı olması.
Kulağa küpe diğer öneriler
Kızartmalar, kafein, gazlı içecekler, hazır soslar, tuz ve sodyum tüketimini de en aza indirmek ödem ve şişkinliklerden kurtulmada önemli fayda sağlayacaktır.

1 Nisan 2015 Çarşamba

PATATESLİ GÖZLEME YATAĞINDA OTLU OMLET

Sizlere nefis ve pratik bir kahvaltı alternatifi... Eminim özellikle bu tarif pazar kahvatılarınızın vazgeçilmezi olacaktır... Benim için Pazar kahvaltılarında sevdiklerimle olup, onlara böyle lezzetli sunumlar yapmam çok önemli. Uzun saatler süren, masada sohbetin eşlik ettiği kahvaltılarda benim lezzet sırrım ise Teremyağ Gurme Kaymaklı... Teremyağ ve kaymağın muhteşem birlikteliği...Aslında bu sır eskilerde Anadolu’da işinin ehli hanımlar tarafından kullanılırmış. Hamaratlığı ile ünlü hanımlar yağ ile birlikte yemeklerinde kaymak kullanırlarmış :) Ben bu sırrı Teremyağ Gurme Kaymaklı ile keşfettim ve davet sofralarımda iltifatlar üzerine iltifatlar topladım. Siz de benzersiz lezzetler hazırlamak ve bu sırrı keşfetmek isterseniz Teremyağ Facebook ve Instagram sayfasını takip edin :)
PATATESLİ GÖZLEME YATAĞINDA OTLU OMLET MALZEMELERİ:
Gözleme için:
•    1 yemek kaşığı ( 35 gr. ) Teremyağ Gurme Kaymaklı
•    4 adet küçük boy haşlanmış patates
•    1 yemek kaşığı un
•    1/2 çay bardağı süt
•    1 adet yumurta
•    1 çay bardağı kaşar peynir
•    1 tatlı kaşığı tuz
Omlet İçin:
•    1 yemek kaşığı ( 35 gr) Teremyağ Gurme Kaymaklı
•    2 adet yumurta
•    1 çay kaşığı tuz
•    1 çay kaşığı karabiber
•    2 yemek kaşığı doğranmış dereotu
•    2 yemek kaşığı doğranmış maydanoz
Üzeri İçin:
•    2 yemek kaşığı krem peynir
•    maydanoz
HAZIRLANIŞI:
• 
   Gözleme için; haşlanmış patatesleri sıcakken ezin.
•    Üzerine, un,süt, yumurta, rendelenmiş kaşar peyniri ve tuz ekleyip karıştırın.
•    Küçük boy yapışmaz bir tavanın içine Teremyağ Gurme Kaymaklı 'yı alın ve eritin.
•    Hazırladığınız  patatesli karışımı tavaya yayın ve arkalı önlü kızartın. ( Gözlemeyi çevirirken bir kapak kullanmanızı öneririm. Bu yöntemle  başarılı bir şekilde sorun yaşamadan çevirebilirsiniz).
•    Pişen Gözlemeyi  servis tabağına alın.
•    Omlet için; yumurtaları çukur bir kabın içine kırın.
•    İçine, tuz,karabiber, ve kıyılmış yeşillikleri ekleyip çırpın.
•    Gözlemeyi pişirdiğiniz tavaya Teremyağ Gurme Kaymaklı yağı alıp eritin.
•    Omleti arkalı önlü pişirin.
•    Pişen omleti patatesli gözlemenin üzerine alın.
•    Üzerine krem peynir sürüp kıyılmış maydanoz ile süsleyin.
•    Sıcak servis yapın.
AFİYET OLSUN
Bu içerik http://mutfakvetatlar.blogspot.com.tr/ tarafından hazırlanmıştır.

Bir boomads advertorial içeriğidir.

23 Şubat 2015 Pazartesi

Kış hastalıklarından bol su içerek korunun



Kış mevsimi, iklimsel, sosyal ve fiziksel değişikliklere bağlı olarak hastalıkların en yaygın olduğu dönem. Bu dönemde vücudumuzun ihtiyacı olan miktarda su tüketmeyi ihmal etmek ise çok sık yaptığımız hatalardan biri ve hastalıklara davetiye çıkarıyor. Uzmanlar, kış aylarında hastalıkların en önemli sebebinin dengesiz beslenme ve yetersiz su tüketimi olduğunu ifade ediyor.

Kış mevsiminde yetersiz su tüketimi, vücut ısısının kontrol altına alınmasını güçleştirerek dengesiz beslenmeye, özellikle de bol kalorili gıdaları daha çok tüketmeye yol açıyor. Ayrıca kış aylarında birçok kişide görülen kilo artışının başlıca nedenleri arasında da yeterince su içmemek yer alıyor. Hastalıklardan kurtulmak ve formda kalmak için diğer mevsimlerde olduğu gibi kış aylarında da günde en az 2 litre su içmek gerekiyor. 

Taze İçme Suyuna Ulaşmanın En Kolay Yolu

“Taze İçme Suyuna Ulaşmanın En Kolay Yolu” sloganıyla içme suyunu en güvenilir ve kolay şekilde tüketici ile buluşturmayı amaçlayan Waternet, kış aylarında sağlıklı su tüketimine önem verenlerin hayatını kolaylaştırıyor. Waternet’in şık tasarımlı su arıtma cihazları, soğuk kış günlerinde evinizde ya da işyerinizde ürettiğiniz suyla toksinlerden arınmanızı ve tazelenmenizi sağlıyor.  
Waternet Genel Müdür Yardımcısı Aydın Bolkar, damacana suya göre daha sağlıklı olmasıyla ve sundukları benzersiz hizmet kalitesiyle fark yaratan Waternet’e talebin giderek arttığına dikkat çekti.

19 Şubat 2015 Perşembe

Sarımsak Tüketmek İçin 8 Neden



Yemeklerde, salatalarda, mezelerde ve  soslarda verdiği o harika lezzet ile sarımsağa bayılırız. Sarımsağın kendine has kokusundan ve tadından allisin adlı madde sorumludur. Sarımsağın içerisinde bulunan "allisin" maddesi yüzyıllardır hastalıklara karşı insanlığı koruduğu bilinmekte. Tansiyonu çok düşük olan kişiler, sarımsak alerjisi olanlar, mide rahatsızlığı olan kişiler dışında herkes sarımsağı güvenle tüketebileceğini belirten beslenme uzmanı İpek Ağaca, sarımsağın tüketilmesindeki faydaları açıkladı.


1.     Sarımsak yaklaşık 30 adet sülfür bileşiği, çeşitli enzimler ve amino asitler, flavonoidler mineraller, A vitamini , B ve C vitaminleri içermektedir.
2.     Sarımsak, prebiyotik özellikteki bir besindir. Yani probiyotikler dediğimiz vücut için faydalı bakterilerin etkinliğini ve sayısını arttırmaya yardımcı olur. Dolayısıyla sarımsak, bağışıklık sistemi üzerinde olumlu etkilere sahiptir.Vücudun savunma mekanizmasını güçlendirmesi özelliğinden dolayı sarımsak düzenli tüketilmelidir.
3.     Hem vitaminler, mineraller ve diğer zengin besin içeriğinden dolayı hem de prebiyotik özelliğinden dolayı sindirim sistemi üzerinde olumlu etkiye sahiptir.
4.     Sarımsak kolesterol problemine de iyi gelmektedir. Kandaki iyi huylu kolesterolü (HDL) yükseltip, kötü huylu kolesterolü (LDL) ve trigliseriti düşürmektedir.
5.     Tansiyonu yüksek olan kişiler de, sarımsağı düzenli tüketmeye çalışmalıdır; çünkü sarımsak tansiyon düşürücü etkiye sahiptir.
6.     Kansere karşı da koruyucudur. Yapılan bilimsel çalışmalar; düzenli sarımsak yiyenlerin, sarımsak yemeyenlere oranla mide kanserine % 50 daha az yakalandığı göstermiştir.
7.     Damar sertliği sorununa karşın sarımsak iyi bir koruyucudur.
8.     Kan şekerinin dengelenmesinde yardımcı rol oynar.
9.     Sarımsak sigaranın, kirli hava koşulları ve çeşitli kimyasalların vücuda verdiği zararlı etkilerin giderilmesi içinde çok önemlidir. Vücutta biriken toksinlerin atılmasında yardımcı görev alır.

16 Şubat 2015 Pazartesi

Grip ağrılarından kurtulmanın yolları

Grip olduğumuzda neden kaslarımız ağrır?
Grip ağrılarından kurtulmanın yolları
Grip ağrılarından nasıl kurtuluruz?


Gribin en kötü yan etkilerinden biri de kas ağrılarıdır. Siz ağrılarla boğuşurken vücudunuz virüsle savaşır. Bu ağrılar aynı zamanda sizin hareketlerinizi rahatça yapabilmenize engel olur. Ağrının şiddeti yaş, gribin şiddeti ve bulunduğunuz bölge gibi faktörlere bağlıdır. Birçok kişide kas ağrılarının yanı sıra ishal, kusma ve bitkinlik gibi belirtiler görülür.
Gribin belirtileri 7-10 gün boyunca devam eder. Bu süre zarfında birçok insan bütün vücudunda şiddeti orta-ciddi arasında değişen kas ağrısı çeker. Bu ağrılar vücudunuz sürekli olarak virüsle savaşmasından dolayı meydana gelmektedir. Bu süreç sadece ağrılara değil aynı zamanda bitkin hissetmenize de neden olur.

YAŞLILARDA DAHA ZOR
Yaş, gribin şiddeti ve bulunduğunuz bölge ağrıyı ne kadar hissetmenizi etkiler. İleri yaşlardaki kişiler genç kişilere göre daha zor bir dönem geçirirler. Çünkü vücutları virüsle genç kişilerin vücutları gibi etkili savaşamaz.

Gribin şiddeti ağrıları etkileyen bir diğer faktördür. Gribin şiddeti ne kadar fazlaysa ağrı da o kadar fazla olur. Gribi hafif geçirenlerde genellikle kas ağrısı hiç olmaz ya da çok az olur.
Bulunduğunuz bölge kuzeye daha yakınsa soğuk havadan dolayı daha fazla ağrı hissedebilirsiniz Birçok insan havalar soğudukça daha fazla ağrıları olduğunu söyler.

KAS AĞRILARI NASIL AZALTILABİLİR?
Peki, dayanılmaz bir hal alan kas ağrılarından nasıl kurtulabiliriz? Okan Üniversitesi Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Bölümü’nden Yrd. Doç. Dr. Gamze Şenbursa’ya kulak verelim:

BOL SIVI TÜKETİN
“Grip süresince ağrılardan kurtulmanın anahtarı bolca sıvı almak ve düzgün beslenmektir. Grip vücutta ciddi sıvı kaybına neden olduğu için bol sıvı alımı ihmal edilmemelidir. Bolca sıvı almak yapılması gerekenlerin en başındadır. Vücudunuz hastalık süresince sıvı kaybeder ve buda kramplara neden olur. Sıvı alımı kasların rahatlamasını sağlar.

CANINIZ İSTEMESE DE YİYİN
Proteinden zengin beslenmek de kasların gevşemesini ve ağrının azalmasını sağlar. Grip sırasında kimsenin canı bir şeyler yemek istemez ancak vücudumuzun direnci için düzenli yemek oldukça önemlidir. Diyetinize protein içeren besin maddeleri eklemek kasların yeniden yapılanmasına yardımcı olur.

MASAJ İYİ GELİR
Hafif masaj kas ağrılarına iyi gelir. Grip sırasında hafif şekilde masaj yaptırmak kas ağrılarını azaltır. Öncelikle bol sıvı alınmalı ve proteinden zengin beslenilmelidir. Uygulama bölgelerinde ağrı olmuyorsa masajda yaptırılabilir.

BANYO YAPIN
Banyo yapmak ağrıları azaltmaya yardımcı olur, vücut sıcaklığının düşmesini sağlar. Banyo suyu ne çok sıcak ne de çok soğuk olmalıdır, eğer su çok sıcak olursa vücut sıcaklığınız yükselebilir. En ideali suyun ılık olmasıdır.  İsterseniz banyo suyunuza esanslar ekleyebilirsiniz ancak önce mutlaka bir uzmanına danışın.

AĞRILAR GEÇMEZSE...
Gripten birkaç hafta sonra kas ağrılarınız hala devam ediyorsa bir hekime başvurmanız önerilir.”

12 Şubat 2015 Perşembe

Becel Tereyağı Keyfi’nden Sevgililer Günü’ne Özel Muhteşem Lezzetler


Sevdiğiniz kalpler için her gün hazırladığınız yemeklere eşsiz lezzetler katan Becel, Tereyağı Keyfi ile Sevgililer Günü’nde de sofralarınızın vazgeçilmezi.
14 Şubat’ta sevgilinize tadı damağında kalacak yemekler ve tatlılar hazırlamak istiyorsanız Becel bu güne özel tarifleri ile imdadınıza yetişiyor.

Becel Tereyağı Keyfi’nin Sevgililer Günü’ne özel pizza ve damla çikolatalı kalp kurabiye tarifleri ile hem ağzınızı tadlandırın hem de sevdiğinizin gönlünü fethedin.

Sevgililer Günü Pizzası
(2 kişilik)
Hamuru için:
3 bardak buğday unu
10 g kuru hazır maya
1 tatlı kaşığı şeker
1 tatlı kaşığı Becel tuz
2 yemek kaşığı Becel Tereyağ Keyfi Pratik Sıvı
1 bardak su
Hazırlanışı:
Tüm halzemeleri genişçe bir kapta birleştirin ve elinize yapışmayıp pürüzsüz bir hamur oluncaya kadar yoğurun. Genişçe cam bir kaba çok az Becel Sıvı Yağ koyun ve hamuru iyice yağlayıp üzerine streç film çekerek ılık bir ortamda 1 saat mayalandırın.
Pizza Sosu için:
2 yemek kaşığı Becel Tereyağı Keyfi Kase
400 gr. domates ( kış aylarında konserve doğranmış domates kullanabilirsiniz)
3 diş sarımsak
3 dal taze kekik
2 tatlı kaşığı şeker
Hazırlanışı:
2 yemek kaşığı Becel Tereyağ Keyfi’ni eritin ve içine, 1-2 diş eziciden geçirilmiş sarımsağı, 400 gr doğranmış domatesi ve 3 sap taze kekiği ekleyin. Kısık ateşte 10 dakika ara sıra karştırarak pişirin. 10 ml beyaz şarap sirkesi, 2 tatlı kaşığı şeker ve 1 tatlı kaşığı tuz ekleyin ve soğumaya bırakın.
Pizza için:
1 diş sarımsak
5 domates
80 gr. rendelenmiş mozarella peyniri
3/4 su bardağı taze fesleğen
Karabiber
Hazırlanışı:
Mayalanmış olan pizza hamurunu bolca un ve oklava yardımı ile ½ cm kalınlığında açın. Kalp şeklinde pasta kalıbınız varsa hamurun üzerine koyup kalp şeklinde kesin, eğer kalıbınız yoksa büyükce bir kağıda kalp çizip kalıp çıkarın ve kağıdı hamurun üzerine koyarak kalp şeklinde kesin. Hamuru, üzerine yağlı kağıt yerleştirdiğiniz fırın tepsisine yerleştirin. Kalp şeklindeki hamurun kenarlarında 1 cm boşkuk kalacak sekilde sosu sürün. Üzerine mozzarella peynirini koyun, fesleğen ve dilimlediğiniz domatesleri yerleştirin. Fırını 200 dereceye ısıtın ve pizzanızı 15 dakika pişirin.



Damla Çikolatalı Kalp Kurabiye
1 porsiyon 25 gr.
35 adet
Malzemeler
1,5 su bardağı Becel Tereyağı Keyfi Pratik Sıvı Margarin
1 su bardağı toz şeker
1 çay kaşığı vanilin
2 yumurta
4 su bardağı beyaz un
2 çay kaşığı kabartma tozu
1 çay kaşığı tuz
1 su bardağı sütlü çikolata (Parçalanmış veya mini parçacıklar halinde)
Hazırlanışı:
Kaşık kullanarak büyük bir kapta Becel Tereyağı Keyfi, şeker, vanilin ve yumurtayı karıştırın. Un, kabartma tozu ve tuzu ayrı bir yerde karıştırıp sıvı karışımın üzerine ekleyin. Spatula veya kaşık yardımı ile karıştırın. Çikolatayı ekleyin ve yine hafifçe karıştırın. Hamuru buz dolabına koyun ve 10 dakika dinlendirin. Fırını 180 dereceye getirin. Dinlenmiş olan hamuru 2 parça stretch film veya yağlı kağıt arasında oklava yardımı ile açın, yaklaşık 0.5 cm kalınlığında kalp şeklinde kesiciniz ile kalpler çıkarın. Aynı işlemi kurabiye hamuru bitene kadar devam edin. Tepsiye yağlı kağıdı yerleştirin ve üzerine kalp şeklinde hamurları eşit aralıklar ile dizin. 15 dakika veya hafif kahverengi oluncaya kadar fırınlayın. Metal bir fırın teli üzerinde 10 dakika soğutun ve size kalbi en yakın olan kişiyle afiyet ile yiyin.

5 Şubat 2015 Perşembe

Kerevizin Kökü de Sapı da Çok Sağlıklı



Kereviz, sağlık açısından da önemli etkilere sahip bir sebze. Kerevizin pek çok faydası var. Bunların en başında, kanın pıhtılaşmasında önemli yere sahip olan K vitamininin güçlü bir kaynağı olması geliyor. K vitamin ile birlikte yüksek oranda  A vitamini, fosfor ve potasyum, daha azmiktarlarda da B ve C vitamini, diğer mineralleri bünyesinde içerir. Kerevizin kökü ve sapının da çok sağlıklı olduğunu söyleyen beslenme uzmanı İpek Ağaca, kerevizin insan sağlığındaki önemini anlattı.

Kansere Karşı Kereviz
Kereviz, içerdiği yüksek antioksidan etkiye sahip flavonoidler sayesinde, kanser hücrelerinin çoğalmasını engellemeye yardımcı. Beyaz renkte bir sebze olması, liforanının yüksek olması, vitamin veminerallerden zengin olması bakımından kansere karşı koruyucu, detoks etkisine sahip bir sebze.

Kabızlığa ve Hipertansiyona Karşı Kereviz Sapı!
Suda çözünür posa bakımından zengin bir besin olan kereviz, bize sindirim sisteminin düzenli çalışmasında da kolaylık sağlar. Bunun için tek yapmamız gereken 1 adet kereviz sapınıyoğurdumuza, salatalara vey ayemeklerimize ilave etmektir diyen beslenme uzmanı İpek Ağaca, kereviz sapının tansiyonu düşürmeye yardımcı bir sebze olduğu da belirtti. 

Kereviz Ye; İdeal Kilonu Koru
Kereviz, düşük kalori içeren bir sebze. 100 gr kereviz sadece 16 kalori enerji veriyor. Etli veya zeytinyağlı yemeğini de tercih edebileceğinizi diyen Ağaca, çiğ şekilde rendeleyip bol yoğurt ve bir kaşık zeytinyağı ile karıştırarak salata halini de afiyetle tüketebileceğinizi söyledi.

27 Ocak 2015 Salı

Beslenme uzmanı Banu Topalakçı'dan hamurişiyle formda tutacak 5 özel tarif


Lezzeti ıskalamadan hamurişiyle formda kalmak mümkün müdür?

Türk insanı olarak damak tadımızın en önde gelen lezzetlerinden biri olan hamurişleri, hem severek tükettiğimiz hem de kilo aldırmasından çekindiğimiz gıdaların başında geliyor. Tam bu noktada Beslenme Uzmanı Diyetisyen Banu Topalakçı Salman, ev hanımlarına tam buğday unlu ve kepekli içerikleri kullanarak nasıl lezzetli hamurişleri yapabileceklerinin formülünü 5 özel tarifle veriyor…

Kış mevsiminde evlerimizde daha çok vakit geçirmeye başlamamız, sevdiklerimizle ellerimizle hazırladığımız lezzetli sofralarda buluşmamızla sonuçlanır çoğu zaman… Türk insanı olarak vazgeçemediğimiz hamurişleri ise bu sofraların adeta baştacıdır.  Ancak biz Türk kadınları olarak hem lezzetten ödün vermek istemeyiz, hem de kilo almaktan çekiniriz. Beslenme Uzmanı Banu Topalakçı Salman’a göre, bu problemin en büyük çözümü, sağlıklı ve tok tutan içerikleri kullanarak farklı lezzetleri denemekte ve dengeli beslenmekte… Salman, kepekli galeta, mısır unlu poğaça, tahıllı ekmek, tam buğday unlu lavaş ve tam buğday unlu dızmana gibi özel tariflerinin yanı sıra önerilerini şöyle sıralıyor:

Özel karışımlar kullanın, tahıl oranını da artırın!

“Piyasada örneğin Yuva Maya’nın geliştirdiği Simit Karışımı ve Poğaça Karışımı gibi ürünlerin  yanı sıra Glutensiz Ekmek Karışımı, Glutensiz Kek Karışımı gibi glutensiz beslenmeye uygun özel karışımlar yer alıyor. Bu karışımlarla evinizde rahatça uygulayabileceğiniz tariflerle örneğin, kabaklı kiş, ıspanaklı turta, yulaflı kurabiye, yulaflı muffin, yulaflı cup cake, kepekli simit ve poğaçalar yapabiliyorsunuz. Lifi ve tahıl oranını artırarak ama farklı baharat ve lezzet katan gıdalar da ekleyerek sofralarda hem sağlıktan hem de lezzetten ödün vermiyorsunuz…”

İŞTE CAZİP 5 ÖRNEK HAMURİŞİ TARİFİ
1-                 KEPEKLİ GALETA  (6 kişilik)

MALZEMELER
Hamur:
•          1,5 su bardağı ince kepek  (100 g)
•          3,5 su bardağı buğday unu (400 g)
•          1 paket Yuva instant kuru maya  (11g)
•          3 yemek kaşığı zeytinyağı  (30 g)
•          1 tatlı kaşığı şeker (10 g)
•          2 çay kaşığı tuz (7,5 g)
Üzeri için:
•          3 su bardağı su  (500 ml)
•          2 su bardağı kalın kepek (200 g)
HAZIRLANIŞI
Malzemelerin tamamını karıştırın ve pürüzsüz bir hamur olana kadar yoğurun. Hamuru cevizden küçük (30g) parçalara bölün, yuvarlayın. Her bir parçayı fırın tepsisi boyutunda, çubuk şeklinde uzatın. Soğuk suya daldırın ve kalın kepeğe bulayın. Yağlanmış fırın tepsisine dizin. Oda sıcaklığında (25-28°C)  kabarana kadar mayalandırın. Önceden ısıtılmış 160-170°C ısılı fırında 30-35 dakika galetalar kuruyana kadar pişirin.

2-                 MISIR UNLU POĞAÇA (6 kişilik)

MALZEMELER
Hamur:
•          1 su bardağı + 1 kahve fincanı mısır unu  (150 g)
•          3,5 su bardağı buğday  (350 g)
•          ½ paket Yuva yaş maya   (21 g)
•          1 su bardağı light süt  (200 ml)
•          ½ çay bardağı ılık su (50 ml)
•          3 yemek kaşığı zeytinyağı (25 g)
•          1 yemek kaşığı light margarin  (25 g)
•          1 adet yumurta
•          1 tatlı kaşığı tuz (10 g)
•          1 tatlı kaşığı şeker (10 g)
Üzeri için:
•          1 adet yumurta
•          Çörek otu
İç malzeme:
•          Lor peyniri + light beyaz peynir karışımı  (200g)
•          5-10 dal yeşil soğan (sadece yeşil yaprakları)         
HAZIRLANIŞI
Hamur malzemelerinin tamamını karıştırın ve kulak memesi yumuşaklığında bir hamur olana kadar yoğurun. Hamuru 10 dakika dinlendirin. 70 g’lık parçalara bölün. Her bir bezeyi yuvarlayın. Bezelerin üzerini nemli bir bezle kapatın ve 5-10 dakika dinlendirin. Soğanları ince ince kıyın, lor-peynir karışımına ekleyin ve karıştırın. Hamur bezelerini çay tabağı büyüklüğünde açın ve ortalarına peynirli karışımdan koyup, poğaça şeklinde kapatın. Yağlanmış tepsiye dizin. Tepsinin üzerini nemli bir bezle kapatıp oda sıcaklığında (25-28°C) kabarana kadar mayalandırın. Üzerine çırpılmış yumurta sürün, çörek otu serpin. Önceden ısıtılmış 170-180°C ısılı fırında 15 dakika pişirin.

3-                 TAM BUĞDAY UNLU LAVAŞ  (4 kişilik)

MALZEMELER
Hamur:
•          2,5 su bardağı tam buğday unu (300g)
•          1 paket Yuva instant kuru maya (11 g)
•          1 su bardağı + 1 çay bardağı çavdar unu (187,5g)
•          2 yemek kaşığı yulaf kepeği (12,5g)
•          2 çay kaşığı tuz (7,5 g) (isteğe bağlı) 
•          1,5 su bardağı + 1 kahve fincanı su (320g)
HAZIRLANIŞI
Hamur malzemelerinin tamamını karıştırın ve pürüzsüz bir hamur olana kadar yoğurun. Hamurunuzu 10 dakika dinlendirin. 90 g’lık parçalara bölün, yuvarlayın ve üzerini kapatarak 5 dakika dinlendirin. Hamurları pasta tabağı büyüklüğünde merdane ile açın (fazla un kullanmayın). Açılan hamurların üzerini ince bir bezle kaparatak 15-20 dakika bekletin.  Büyük boy teflon tavayı ocakta  ısıtın. Lavaşların her iki yüzü pişene kadar alt-üst ederek pişirin. Pişen lavaşlarınızı kurumaması için bir bezin arasına üst üste koyup, sarın.

4-                 TAHILLI EKMEK  (4 kişilik)

MALZEMELER
Hamur:
•          1 su bardağı+1yemek kaşığı çavdar unu (125 g)
•          2 su bardağı tam buğday unu(200g)
•          1su bardağı +2 yemek kaşığı beyaz un (150g)
•          4 yemek kaşığı yulaf kepeği (25g)
•          ½ paket Yuva yaş maya (25g)
•          2 çay kaşığı tuz (7,5g)  (isteğe bağlı)
•          2 yemek kaşığı keten tohumu  (25g)
•          2 yemek kaşığı yulaf ezmesi   (50g)
•          1,5 su bardağı+1 kahve fincanı su (38°C)  (320ml)
HAZIRLANIŞI
Çavdar unu, tam buğday un, yulaf kepeği, yaş yuva maya ve ılık suyu karıştırın ve yoğurun. Yoğurmanın tamamlanmasına birkaç dakika kala keten tohumu ve yulaf ezmesini ekleyin. Homojen olana kadar yoğurun. Hamuru 10 dakika dinlendirin. Hamurunuza somun ekmeği şekli verip,  dikdörtgen teflon kalıbını yağlayın, hamuru kalıba yerleştirin, üzerini nemli bir bezle kapatın. Oda sıcaklığında(25-28°C) iki kat kabarana kadar mayalandırın. Önceden ısıttığınız 200-210°C’lik  fırına kalıbı yerleştirin, üzerine ve fırının içine su püskürtün (kabuk tutmaması ve daha iyi kabarması için). 25-30 dakika pişirin. Pişen ekmeği kalıptan çıkarın ve bir bezin arasına sarın.

5-                 TAM BUĞDAY UNLU DIZMANA  (6 kişilik)

MALZEMELER
Hamur:
•          4 su bardağı tam buğday unu (500 g)
•          ½ paket Yuva yaş maya  (25 g)
•          5 yemek kaşığı zeytinyağı  (50 g)
•          1 su bardağı  light süt   (200 ml)
•          ½ su bardağı  ılık su (85 ml)
Garnitür:
•          Lor peyniri (150 g )
•          Light beyaz peynir (50g)
Sos:
•          Light yoğurt (200 g)
•          1 adet yumurta
•          Ayçiçek yağı ( istenmezse konulmayabilir) (50 g)
HAZIRLANIŞI
Hamur malzemelerinin tamamını karıştırın ve yumuşak, pürüzsüz bir hamur olana kadar yoğurun. Hamuru 10 -15 dakika dinlendirin. Hamuru 3 parçaya bölün. Her bir parçayı 10x30cm ebatında elinizi hafif yağlayıp, bastırarak bir cm kalınlığında açın. Üzerine peynir karışımını yerleştirin ve hamuru karşılıklı iki ucundan tutarak kapatın. Hamurları 3-4 cm eninde parçalara bölün. Yağlanmış tespiye aralarında birer parmak boşluk kalacak şekilde yan yana yerleştirin. Üzerlerine elinizle hafifçe bastırın. Üzerini nemli bir bez ile kapatarak oda sıcaklığında (25-28°C) iki kat kabarana kadar mayalandırın. Mayalanan hamurun üzerine, çırpılmış yumurta, yoğurt ve ayçiçek yağı karışımını yayın. Önceden ısıtılmış 180-190°C ısılı fırında alt üst kızarana kadar 25-30 dakika pişirin.